Bir Kadının İhtiyacı Olan Her Şey… Küçük Bir Farkındalık Çantasında
Her kadının hayatında basit ve inkâr edilemez bir gerçeğin farkına vardığı bir an gelir: Bedeni sadece bir araç değil, bir sestir. Zihinsel sağlığı bir lüks değil, bir can simididir. Ve çantasında sadece ruj ve anahtarlar taşımak yetmez; farkındalık, berraklık ve kökten bir öz sevgi de taşımalıdır.

Resimdeki o küçük pembe kese boyut olarak mütevazı görünebilir, ancak sembolizmi çok büyük. Sadece bir ilk yardım çantası değil. İyileşmenin acil durumdan çok önce başladığının bir hatırlatıcısı. Bir kadının gücünün ne kadar dayanabildiğiyle değil, ne kadar erken kendini dinlemeyi seçtiğiyle kanıtlandığının bir göstergesi.
Vücudunu tanıyan, fısıltılarını çığlığa dönüşmeden önce saygı duyan kadın, güçlenmiş bir kadındır. Acıyı bastırmanın hiçbir cazibesi yoktur. Gerçek zarafet, önlem almakta yatar. Öz denetimlerde. İptal etmediğiniz randevularda. Özür dilemediğiniz sınırlarda.

Peki ya ruh sağlığı? Artık onun etrafından dolanmayalım. Kaygı, yorgunluk, duygusal tükenmişlik... Bunların hiçbiri sizi daha az değerli veya daha az güzel yapmaz. Ama yine de dikkatinizi çekerler. Yumuşaklığınızın korunmaya ihtiyacı var. Kalbinizin de güvenli bir yere ihtiyacı var.
Kadınlara herkesi kendinden önce düşünmeyi öğreten bir dünyada, biz şunu söylemek için buradayız: Kendinizi ön planda tutun ve bunu cesurca yapın. "İhtiyacım var", "Hissettiğim gibi", "Hak ediyorum" demekten çekinmeyen kadın olun.

Bu minik set gazlı bez, merhem ve haplar taşıyor olabilir, ancak sembolik olarak daha derin bir şey taşıyor: zihniyette bir değişim. İyiliğinizin isteğe bağlı olmadığına dair bir inanç. "İyi" olmanın yeterli olmadığına. Sadece hayatta kalmak için değil, aynı zamanda hem nazikçe hem de şiddetle gelişmek için burada olduğunuza dair bir inanç.
Farkındalığınız kalkanınız olsun. Bedeniniz çökene kadar ona bakmak için beklemeyin. Zihniniz sizi dinlemek için haykırana kadar beklemeyin. Her sabah iç sesinizi açın ve kendinize sorun: Bugün iyi olmak için neye ihtiyacım var? Sonra kendinize verin; tereddüt etmeden, suçluluk duymadan.

Çünkü kadınlar sağlıklarının ve iyileşmelerinin sorumluluğunu üstlendiklerinde güçlerini geri kazanırlar; yalnızca kendileri için değil, çevrelerindeki dünya için de.